Haber

Akbelen’deki gözaltı 1990’ları hatırlattı: Adam kaçırma teşebbüsü, saldırı, tehdit

MUĞLA – Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Akbelen Ormanı’nda ağaç kesimine karşı direnişin 5. gününde jandarma ekipleri sabahın erken saatlerinde güvenlik bölgesini kuşatarak alana giriş çıkışları kapattı. Gün boyu devam eden katliam nedeniyle bölgede düzenlenen protestolarda 24 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar jandarma karakolu ve savcılıktaki ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Menteşe Meclisi üyesi ve Deştin Çevre Platformu Sözcüsü Haluk Özsoy’un gözaltına alınma şekli, dikkat çekti

SİVİL GİYİMLİ KİŞİLER ZORLA ARAÇ İÇİNE ALINMAK İSTEDİ

Öğle saatlerinde jandarmanın bölgedeki ablukayı hafifletmesi üzerine, içinde sivil giyimli 4 kişinin bulunduğu “48 EM …..” plakalı beyaz bir araç yaklaşarak Özsoy’a yaklaştı. giriş kapısı “Buraya gelin” diyerek Özsoy’u kolundan çekerek zorla araca bindirmeye çalışan sivil giyimli kişiler başarılı olamayınca, bölgeye jandarmadan takviye geldi. Sahadaki tüm cankurtaranların gözü önünde meydana gelen olay tepkiye neden olurken, jandarma tepki gösterenlere biber gazı ve copla müdahale etti. Olay sonucunda Özsoy darp edilerek gözaltına alındı.

‘KİMLİK GÖSTERMEDİLER, ÖLDÜLER’

İfade işlemlerinin ardından serbest bırakılan Özsoy, yaşananları şu sözlerle anlattı:

“Arkadaşımla kapıda sohbet edip insanları karşılıyorduk. Beyaz bir araç geldi ve ani bir frenle önümde durdu. İki sivil bana araca binmemi söyledi. Ne kimlik gösterdiler ne de gelişigüzel bir şey söylediler. Durum böyle olunca içeri girmemek için direndim. ‘Sen kimsin?’ Bağırmaya başladım. Tepki verince biber gazı sıkmaya başladılar. Bana da biber gazı sıktılar, boğuldum. Sonra apar topar alıp öylece arabaya bindirdiler.”

TEHDİT ETTİ: ‘ÇOK GÜÇLÜSÜN, BÖYLE GİDERSE BİR DAHA GİDEMEZSİN’

Özsoy, sağlık kontrolüne götürülmeden önce polis merkezine götürüldüğünü söyledi. “Arka kapıdan karakola götüreceklerini söylediler. Gözaltına alındığımda rastgele bir eylemde bulunmadım ve hakkımda tutuklama kararı da yoktu” dedi. Yolda tehditlere maruz kaldığını belirten Özsoy, “Seni Deştin’den tanıyorum, bütün oklar seni gösteriyor, çok keskinsin” dedi. “Böyle giderse bir daha dışarı çıkamazsın, bak Gezi’de insanlar hala uyuyor” dedi.

Daha önce Akbelen’deki eylemlerde de benzer tehditlere maruz kaldığını ifade eden Özsoy, “Akbelen’deki eylemde daha önce biri ‘Haluk buraya gel’ dedi. Gitmedim. Gitmedim” dedi. .

‘BAŞARDILAR EYLEMİN DÜZENLEYİCİSİ BENİM’

Emniyette ifade alındığını ve alakasız suçlamalarda bulunulduğunu belirten Özsoy, “Karakolda ifadem alındı. Akbelen’deki yol ablukasıyla ilgili sorular sordular. Bu eylemin organizatörü olduğumu iddia ettiler. Reddettim, köylülere destek verdiğimi söyledim ve jandarma 18 yaşındaki genci aldı, “Onunla ilgili sosyal medyadan bir paylaşım yaptım. Bunu önüme getirdiler. ‘Halkı kin ve nefrete tahrik’ suçunu işlediğimi iddia ettiler. Suçlamaları reddettim” dedi.

BAŞKAN ‘HABERİM YOK’ DEDİ

Olay anında Özsoy’un yanında bulunan görgü tanığı Melis Tantan da şehir dışından gelenleri karşılamak için nöbetçi alanı girişine gittiğini ve Haluk Özsoy ile kendilerini beklediklerini söyledi. O sırada önlerinde açık renkli bir sivil aracın durduğunu söyleyen Tantan, “Araçtan iner inmez ‘Buraya gel seni göreyim’ diyerek Haluk’un üzerine koştular. “Doğru yönlendirmesi sonucu tekrar çatışma çıktı ve insanlar gözaltına alındı. Daha sonra görevli binbaşıya gittim ve şahsın özel araçla dövülerek tutuklanmasının tahrik teşebbüsü olduğunu söyledim. Bundan haberi olmadığını söyledi” dedi.

Bu yöntemin 1990’lardaki kaçırma ve kaybetme uygulamalarına benzediğini hatırlatan Tantan, dünkü durumdan tek farkının tüm insanların gözü önünde yaşanması ve manevi olarak korkutulmak istenmesi olduğunu söyledi.

selcukhaber.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu